11 Mayıs 2011 Çarşamba

‘2011 YGS’de adaylar dezavantajlı’

‘2011 YGS’de adaylar dezavantajlı’

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Ölçme ve Değerlendirme Bölümünce YGS’ye ilişkin hazırlanan raporda, ”Adayın moralini başlangıçta zor sorularla bozmamak, var olan potansiyelini en iyi biçimde ortaya koymasını sağlamak üzere test kolay sorularla başlar. Tersi bir durumda, ölçme işine ölçme aracından kaynaklı bir hata karışır. Bu yüzden, YGS 2011′de bu ilkelere uygun olmayan kitapçıklarla karşılaşan adaylar dezavantajlı durumda kalmışlardır” görüşüne yer verildi.





Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Ölçme ve Değerlendirme Bölümü’nün ”YGS 2011 Uygulaması”na İlişkin görüşlerinin yer aldığı raporda, 27 Mart 2011 tarihinde yapılan Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) kullanılan testler ve uygulanışı ile ilgili gelişmeler değerlendirildi.

Raporda, YGS gibi önemli bir sınavda kullanılacak ölçme araçlarının geliştirilmesinde ve uygulanmasında ölçme ve değerlendirmenin vazgeçilmez bazı bilimsel temel ilkelerinin gözetilmesinin gerekliliği vurgulandı. Raporda, ”Sınavın sonucuna göre verilecek kararların adil, nesnel, eşitlik ilkesine zarar vermeyecek biçimde, bir başka ifade ile geçerli ve güvenilir olabilmesi için sınava ilişkin tüm uygulamaların bu ilkelere göre gerçekleştirilmesi zorunludur” ifadesine yer verildi.

Raporda, YGS 2011′de uygulanan testlerde, ”konu/tema birliğinin sağlanması”, ”soruların kolaydan zora doğru sıralanması” ve ”sayılarla ifade edilen seçeneklerin küçükten büyüğe veya büyükten küçüğe doğru sıralanması” ilkelerinin göz ardı edildiği ileri sürülerek, ”her adaya özgü bir kitapçık uygulaması adı altında akademik açıdan kabulü mümkün olmayan, tamamen ‘mekanik’ olarak nitelenebilecek bir uygulamaya gidildiği” savunuldu.

1 milyon 700 bin ayrı kitapçık için bu ilkelerin gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığının altı çizilen raporda, ”YGS gibi seçme amacıyla kullanılmak üzere geliştirilen bir testte; konu/tema birliğinin sağlanması gerekir. Bir testteki belli bir konu ya da temaya ilişkin soruların testin farklı yerlerine dağılması, öğrencinin testi yanıtlarken zihinsel kurgusunu ve dikkatini bozacak, gerçek performansını göstermesini engelleyecektir. Bu ilkeye uygun olmayan kitapçıklarla karşılaşmak adaylar açısından haksız bir durum yaratmakta ve eşitlik ilkesini bozan bir nitelik taşımaktadır” değerlendirmesinde bulunuldu.



ADAYLAR DEZAVANTAJLI DURUMDA KALMIŞLARDIR



Soruların kolaydan zora doğru sıralanması gerektiği belirtilen raporda, şunlar kaydedildi:

”Sınav zaten yeterince kaygı yaratan bir ortamdır. Bazı adaylar bu kaygıyı o kadar fazla yaşarlar ki bu durum soruları anlamalarını güçleştirecek hatta onların rahatsızlanmasına neden olacak düzeyde olur. Sınav kaygısı, psikolojide yoğun olarak çalışılan bilimsel bir araştırma konusudur. Bu yüzden adayın moralini başlangıçta zor sorularla bozmamak, var olan potansiyelini en iyi biçimde ortaya koymasını sağlamak üzere test kolay sorularla başlar. Tersi bir durumda, ölçme işine ölçme aracından kaynaklı bir hata karışır. Bu yüzden, YGS 2011′de bu ilkelere uygun olmayan kitapçıklarla karşılaşan adaylar dezavantajlı durumda kalmışlardır.

Sayılarla ifade edilen seçeneklerin küçükten büyüğe veya büyükten küçüğe doğru sıralanması gerekir. Seçenekleri sayı, rakam türünde olan sorularda seçenekler büyükten küçüğe ya da küçükten büyüğe doğru sıralanır. Buradaki temel gerekçe yine aynıdır. Diğer bir deyişle amaç, adayın testle ölçülen özellikteki gücünü ortaya koymasıdır, seçenekleri algılama hızını veya karışık halde verilmiş seçenekleri zihninde sıralama gücünü ölçmek değildir.”

Temel ölçme ilkelerine uygun olarak hazırlanan bir testteki soruları cevaplayan adayların başarısı ile aynı sorular

konu:

"‘2011 YGS’de adaylar dezavantajlı’"
- ‘2011 YGS’de adaylar dezavantajlı’ | Matematik ve Geometri Özel Ders Öğretmeni Gökhan DEMİR (Google Sidewiki'de görüntüle)

Hiç yorum yok: